23 Kasım 2008 Pazar

Farenin Avuçlarında Ölmek....

Bizler de bilgisayar başında mı öleceğiz... hem de bu saatler de...gayrısının ölümünü dilimize dolarken biz nerelerde yaşam solukları arıyoruz...

Ha tv başında heyecandan ölmek ha internettin başında hem zamanı öldürmek hem de zamanla ölmek...

Biz de bilgisayar başında mı vereceğiz nefeslerimizi...her ölenin ardınan onlara elbise biçmemiz neden...kalıbına sığanlar sadece bizler miyiz...

Ekranın baş köşesinde gözlerimizin ve ellerimizin hareketlerine hakim olamayışlarımız... Uzun müddet sonra yanıbaşımızda okunan ezan sesini eskisi gibi hissedemeyişimiz... Farkına varamayışımız...

Dünyayı ayağımıza getiren, ama hislerimizi bizden uzaklaştıran...

İrademize hakimiyetimizi ellerimizden alan mevhum... İnternet...

Kitap okumalarımız da azaldı... Vakit bulamıyoruz...Bulamayız çünki arayamıyoruz artık... Aramak gerektiğine de inanmıyoruz...İnanmak istemiyoruz... Ne de olsa elimizin altında... Adı mı; internet...

Eskiden yatmadan önce yastığımıza uzanıp yatmadan önce okuduğumuz kitaplarımız... ve gecesinde gördüğümüz tatlı rüyalarımız...Onlar artık yoklar...

Üretemiyor tüketiyoruz... Her tıklamamız ömrümüzden gidiveren tiktaklar, tıklamalar... Bir arslan miyav diyor...Minik fare kükrüyor... Elimizin altındaki ufacık fareyi zapdedemiyoruz...Kaçıveriyor istemediğimiz yerlere...Tıklayıveriyoruz...Aciziz...aciz..

Aslan olan insan avuçlarında tuttuğu farenin(mausenin) peşinde koşturuyor..

Sormak istiyorum...

Kim kimin oyununda...

Kim kiminle oynuyor...

Haydi Aslanım, kükre ve kendine gel...

Sevgilerle...

MuM...
3.6.2008

Hiç yorum yok: